Son yıllarda devlet okullarında yaşanan sıkıntılar, eğitimin kalitesini ve öğrencilerin geleceğini tehdit eden önemli bir problem haline gelmiştir. Özellikle büyük şehirlerdeki okullar, derslik yetersizliği, personel eksikliği ve bütçe sorunlarıyla boğuşmaktadır. Bu durum, aileleri kayıt dışı çözümler aramaya, bağışlar yapmaya ve öğrencilerini başka okullara yönlendirmeye zorlamaktadır.
Derslik ve Alt Yapı Eksikliği
Derslik sıkıntısı, özellikle kalabalık mahallelerde devlet okullarının karşılaştığı en büyük sorunlardan biridir. Bursa'nın Osmangazi ilçesine bağlı Alemdar Mahallesi'nde yaşanan durum, Türkiye genelindeki bu sorunun bir örneğidir. Mevcut okullarda öğrenci kapasitesine uygun derslik sayısı yetersiz kalmakta, bu da ikili eğitimi zorunlu hale getirmektedir. Alemdar'da 72 derslik ihtiyacı varken sadece 42 derslik bulunması, birçok öğrencinin eğitim hakkını kısıtlayan ciddi bir problemdir.
Bu sorunun çözümü için, mevcut prefabrik okulların yerine betonarme yapılar inşa edilmesi ve bölgedeki derslik sayısının artırılması elzemdir. Ancak, bu gibi projelerin hayata geçirilmesi için bürokratik engellerin hızlı bir şekilde aşılması ve ihale süreçlerinin hızlandırılması gerekmektedir.
Personel Eksikliği
Derslik yetersizliğinin yanında okullarda yeterli sayıda temizlik ve güvenlik personelinin bulunmaması da büyük bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. İşkur tarafından sağlanan sınırlı sayıda personelin, okulun tüm işlerine yetişmesi beklenmektedir. Ancak bu personel sayısı çoğu zaman yetersiz kalmakta, temizlik ve bakım işleri aksamakta ve velilerden bağış adı altında para istenmesine neden olmaktadır.
Devlet okullarına yeterli sayıda temizlik ve güvenlik personeli tahsis edilmeden, bu sorunların çözülmesi mümkün değildir. Aksi halde, okul aile birlikleri aracılığıyla bağış toplanmaya devam edecek ve bu da eğitimin eşitlik ilkesine aykırı bir durum yaratacaktır.
Bağışlar ve Kayıt Dışı Nakiller
Ailelerin okullara yaptığı bağışlar, eğitim sistemimizin yapısal sorunlarının bir yansımasıdır. Birçok aile, çocuklarını kaliteli bir okula kaydetmek veya mevcut okuldaki altyapı eksikliklerini gidermek amacıyla bağış yapmak zorunda kalmaktadır. Bunun yanında, aileler kayıt dışı nakillerle çocuklarını başka okullara almakta, bu da adres değişikliği nedeniyle idari para cezalarına neden olmaktadır.
Bağış adı altında toplanan bu paralar, devlet okullarındaki bütçe yetersizliğinin bir sonucudur. Bu sorunun çözümü için, okullara yeterli bütçe tahsis edilmeli, temizlik ve tamirat gibi temel ihtiyaçlar karşılanmalı, eğitim ücretsiz ve erişilebilir olmalıdır.
Sonuç ve Öneriler
Devlet okullarında yaşanan bu yapısal sorunlar, yalnızca velilerin veya okul yönetimlerinin değil, tüm toplumun sorunudur. Eğitimde eşitliği sağlamak, devletin en temel görevlerinden biridir. Siyasi ve bürokratik engellerin aşılması, derslik sayısının artırılması ve okullara yeterli personelin sağlanması gerekmektedir.
Bu sorunların çözümü, sadece teknik düzenlemelerle değil, aynı zamanda yönetim anlayışında köklü bir değişiklikle mümkündür. Görevine Allah’tan korkarak, devletini ve milletini seven idareciler getirilmeli, okullarda sendika ve siyasi baskılar yerine hizmet odaklı bir yaklaşım benimsenmelidir. Aksi halde, eğitimdeki eşitsizlikler derinleşmeye ve ülkenin geleceğini olumsuz etkilemeye devam edecektir.
Eğitim, sadece bir hak değil, aynı zamanda toplumun geleceğine yapılan en büyük yatırımdır. Bu yatırıma gereken önemi vermezsek, gelecek nesillerin hak ettiği kaliteli eğitimi almasını sağlayamayız.
